HAYAT SÜRECİMİZ
Yürümeye başladın mı bir kere hayat yollarında
İster dizlerinde kanı üstünde yaralar
İster tırnaklarının içinde kurumamış balçıklar
İster dilinde kimi zaman isyan küfür
İster başarı sonrası ruhunda neşe ve huzur
Yola çıktın bir kere geldin bu çetin ceviz dünyaya
Çocukken rahatsındır yediğin önündedir yemediğin arkanda
Düşürseler de seni ittiklerinde birileri hani biraz gaddarca
Ya da takılsan aşamasan engeli düşsen kendi hatanla
Kaldırırlar hemen, şefkatle ana baban bulunurlar yanı başında
Ahhh ne güzel güvenli bir limandır ; o AİLE o YUVA !!!
Sevgisini katmış annen çorban kaynar ocakta; o mis gibi kokan
Üşüme korkun olmaz sarar seni yatağında tertemiz bir yorgan
Hele hele hazırdır okula yeni başladığında kitaplarla dolu çantan
Bayramlara ulaştığında ise hazır bekler sabaha en pahalı urban
Büyümeye başlarsın artık küçük gelir sana ailedeki mutlu kedi yerin
Okursun, yetiştirilirsin bin bir emekle toplumdaki yerine gelirsin
An olur yaşama şevki verir, an olur pranga yerine geçer AŞK hissin
Savaşmaktan hayatın cümle dertleriyle acır hem ruhun hem beynin
Yaşın ilerler sanki hızlı film şeridi gibi tutamaz ki ellerin
Hastalıklar da baş köşeye oturur; sanki gitmek bilmeyen misafirin
İyi mevki sahibi olupta kazanmışsan eğer ki bol para
Sana müjde verecek diye en usta doktorlara harca
Orta halli bir emeklidir devletten diyor ise karnende devlet baba
Umarım yine sıhhat bulursun eğer biraz şansın varsa
Heyhatttttt!!!! Adına YAŞAM diyorlar tüm bu evrelerin
Sevgiden ayrılma, kalpleri hiç kırma
Harama el uzatma, şerefinide satma kiiii!
Son yolculağa çıkarken beklesin seni cennet mekanındaki meleklerin
Alev Yavuz
11/04/2008

KOMPLEKS VE KİBİR
Kaf dağında unutmuş sanki güzel burnunu,
Sanırsınız; yaşatacak şanlı sadrazam soyunu
Hiç kimse beğenmeyecek oysa kötü huyunu
Yinede sürdürecek umarsızca bu garip oyunu
Herkeze kusur buldukça sonunda yalnız kalacak
Binbir zehirli diliyle çevreye nefret saçacak
Heyhat!! Sevgisiz bakışlara rastlayınca anlayacak
El açıp Allaha özür dilesede çok geç kalacak
Hep ibretliktir; kompleksli ve kibirli insanın kaprisli hali
Sebebi başkasına yüklemesin bu kendi marifeti
İnsanın kendine ettiğidir en büyük zarar
Dostsuz , sevgisiz kalınca yalvarmak neye yarar.
Alev Yavuz
24/03/2008

YAVRUCUĞUM
Üzüntünün uzağında
Neşenin kucağında
Güneşin sıcağında
kalasın yavrucuğum
Başarının tepesinde
Güzel gül hecesinde
Sevdanın taa! İçinde
Olasın yavrucuğum
Ellerinde kınanla
İstikbal hırslarında
Azimli yollarında
Yürüyesin yavrucuğum
Utançtan yana dönme
Küçüğüne hiç sövme
Rızkının helaliyle
Büyüyesin yavrucuğum
Alev YAVUZ
01/04/2008

YENİDEN HAYATTTTTT YENİDENNNNN
Kül rengi akşamlarda bakmak istemem hayata,
Gam, hüzün, keder sokmam artık gönül katıma
Alabildiğince pembe ve yeşil olmalı
ve yaşama doymalı
Ellerimde kımızı tomurcuk güller
Dilimde çoşkulu türküler
Gözümde mutlu hayaller
Usumda şen kahkahalar yer almalı
Ner varsa hayata dair, çekip siyahı aldım içinden
Ne bir problem isterim nede iri bir diken
Gülmenin tadı kalmalı dudaklarımda sevgili bile giderken
Gözyaşının yakıcı tuzu değil
Gözlerimde menevişler oynamalı mavi semalara bakarken
Alev Yavuz

Mağrur Sevgiliye
Ruhumun tek neşesi
Gözlerimin de fer i
Sil cümle dertlerimi
Girsin mutluluk içeri
Otur yanı başıma
Sevgiyle başımı okşa
Kim sever böyle derin
Söyle Allah aşkına
Yangınlara düşmeyeyim
Çocuk neşesine bürüneyim
Sen HAYATIM dedikçe
Ben aşktan eriyeyim
Sevdadan güzel ne var
Söyle bana mağrur YAR
Hayata sevgi katarsan
Sana hep güzellik sunar
24/04/2008
Alev Yavuz

UYAN MİSKİNLİKTEN NE OLUR
Yeter artık yerinde mıh gibi çakıldığın
Kaldır başını etrafa bak, at üzerinden miskinliği
Bilmece gibi değil çevren anlamaktan kaçtığın
Sen onlara bir adım at, gelsin onlar sana üç adım
En son ne zaman okşadın, kokladığın gül yapraklarını
Hatırında bile kalmamıştır ki; kadifenin yumuşaklığı
Üzerinde yürümeyi severdin caddedeki kuru yaprakların
İşte onlara benzedin, neşeli hale bürünmez artık varlığın
Oysa benden önce koşardın parktaki palyoçaya gülmek için
Sabahtan başlardın pervane gibi dönmeye bitmezdi hiç enerjin
Hele ne çok severdin benimle iddalara girip lades kemiği kırmayı
Söyle hiç mi aşina gelmiyor artık sana o neşeli çocuk gülüşlerin
Barut gibi sinirliyken bile kapı hızlı çarpsa koyuverirdin kahkahaları
Akşamdan kalmışsan mutlaka farklı renklerde giyerdin çoraplarını
Gelin fıstık ezmeli kahvaltı yaptım, derdinde çay bile yapmamış olurdun
Her şeyi bir kenara bırak ta; özlemeyecek misin hiç can arkadaşlarını
Tutuver elimi, gülücüklerle neşeye boğduğumuz günlere dönelim
Küçüğü, büyüğü, zengini, fakiri ayırmadan yeniden doyasıya sevelim
Hani bunu yapmalıyım derdik ya inatla; yeniden o azmimize bürünelim
Hayat hızla geçiyor ey dost ; çarklarından ezilmeden korkmadan yürüyelim
Alev Yavuz
30/04/2008
